Manavgat’ta seçim heyecanı çok üst noktada seyrediyor.
Aday adayları geçen gün partililere tanıtıldı.
En dikkat çekici tarafı ise adayların çok heyecanlı olması
ve Manavgat’ta ilk defa iktidar partisine bu kadar ilgi olmasıydı…
Ercan Mekteplioğlu, Abdullah Cengiz, İbrahim Aydın,
Ayşen Kurt, Hüseyin Öz, Süleyman Öz, Kadir Çevik
Manavgat adayları olarak partilileri ile buluştular.
Manavgatın bilindik isimleri ve müzmin adayları yanısıra
yeni adaylar da dikkati çekti.
Manavgat galiba bu kez daha yüksek bir ses çıkaracak
ve iktidar partisinden bir vekil göndermek isteyecek.
Adayların ruh hali böyle söylüyor.
Manavgat yerel yönetimde muhalefet partisinden yönetilmesine
kötü de olsa alıştı ama,
Meclis için böyle düşünmüyor artık.
Manavgat’ta muhalif kanat olarak bilinen meşhur isimleri bile
AK Parti’nin siyaseti yörüngesine girmiş durumda.
CHP’lisi, MHP’lisi AK Parti’nin aday adayları peşinde.
El birliği ile Manavgat’tan bir kişi de olsa,
seçilebilecek bir sıra kapmaya çalışıyor.
Ama kim olacak bu kişi? İşte sorun burada…
Bazı AK Parti aday adayları kendilerini öne çıkarmaktan çok
diğerinin paçasından aşağıya çekmeye çalıştığı da gözlemleniyor.
Bazı adaylar, bazı diğer adaylar hakkında, bazı mahalli gazeteciler
ve sokak propagandası ile karalama kampanyası başlattılar bile.
Halbuki bu kara propaganda Antalya merkezden de, Ankara’dan da görülebiliyor.
Birbirlerini aşağıya çeken aday adayları hemen tespit edilebiliyor.
Şimdilik isimleri bende kalsın ama
eğer Manavgat’a zarar veren bu kara propaganda devam ederse,
bunu yapanları deşifre etmekten de kaçınmayacağım.
Herkes kendini öne çıkarsın,
neyi varsa ortaya koysun.
İyi olan da kazansın.
Başkasına iftira atarak, karalamaya çalışarak,
bir başkasını gözden düşürüp
kendine yol açmak, ahmaklıktan başka bir şey değildir.
Manavgat’ın siyasetinin gelişmemesinin önemli nedenlerinden biridir bu konu.
Antalya ve Ankara da, “Madem hepiniz çatışıyorsunuz,
birbiriniz hakkında atıp tutuyorsunuz,
o halde hiç biriniz olmayın” diyor.
Bazı aday adayları sokak propagandası yaptırarak,
sanki vatandaş konuşuyor gibi yaptırarak,
dedikodular alıp başını gidiyor.
Tabiki bu saçma yöntem de uzaktan görünüyor.
Bu yüzden Manavgat’ın üstü hep çiziliyor.
O yüzden şimdiye kadar doğru dürüst bir sayıda vekil çıkartamadı Manavgat...
Özellikle Manavgat’ın kanaat önderleri bu konuda hassas olmalı.
“Ya ben varım ya da hiç kimse olmasın” siyaseti
Manavgat’ı hala kırsal bir kasaba haline getiriyor.
Hele bir de, siyasileri ve gazetecilerin bazıları da,
sadece paraya yönelik amaçlı,
bu durumu körüklüyorsa; Vay Manavgat’ın haline!..
Manavgatlı artık kara propagandalara yüz vermemeli.
Seviyesi yüksek, nitelikli siyaset zemini oluşturmalı.
Yoksa, cahil insanların cirit attığı, kötülerin kazandığı,
Manavgat’ın da kaybettiği bir zaman dilimi daha yaşarız.
Tüm aday adayları bir birleri hakkında çıkacak dedikodulara
ve kara propagandaya yüz vermemeli, elinin tersi ile itmeli.
Yoksa keser döner kendini keser…
Manavgat, önündeki fırsatı iyi kullanmalı
ve iktidardan da vekil göndermeli.
Haydi Manavgat! “cahiliye” dönemine son ver
ve hakkın olan meclise gir!